Yapay Zekâ Çağında Ağaca Takılan Bürokrasi

Prosedürler Kalkacaktı: Bir Ağaç Budaması İçin Dolaştığımız Yapay Zekâ Labirenti

2012 yılında, Türkiye, idari yapısını kökten değiştirecek bir sözle tanıştı: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Bize, bu sistemin en büyük vaadi, bürokrasinin hantallığını tarihe gömeceğiydi. “Prosedürler kalkacak,” denildi; “kağıt israfı sona erecek,” diye eklendi; “vatandaş doğrudan, hızlıca hizmete ulaşacak.” O günleri hatırlayanlar, kamu hizmetlerinde yaşanacak hız ve verimlilik devrimini hayal ediyordu.

Peki, aradan geçen 13 yıl sonra, 2025 yılında, gelinen nokta ne?

Teknoloji Zirvesinde, Bürokraside Dipte
Dünya, yapay zekânın (YZ) gücünü kullanarak saniyeler içinde karmaşık denklemleri çözüyor, milyonlarca veriyi analiz edip kararlar alıyor. Gelişmiş ülkelerde vatandaşlar, birkaç tıkla tüm kamu işlemlerini, evlerinden çıkmadan hallediyor. Biz ise, hâlâ en temel hizmet için kurumlar arası ping-pong oynamaya devam ediyoruz.

İşte size bu hantal yapının 2025 yılındaki canlı ve trajikomik bir örneği:

Konya’nın Karatay ilçesinde bir Cami Derneği, cami bahçesindeki ağaçların budanması gibi basit, rutin ve güvenlik gerektiren bir işlem için harekete geçiyor.

Giriş: Cami Derneği, hizmeti sağlayacak olan İlçe Belediyesi’ne gidiyor ve dilekçesini veriyor.
Duvar: İlçe Belediyesi, talebi kabul etmek yerine derneğe şunu söylüyor: “Hayır, dilekçeyi bize değil, İlçe Müftülüğü’ne vereceksiniz. Müftülük, resmî yazı ile bizden talepte bulunacak.” (Burada ilk kağıt israfı ve zaman kaybı başlar.)
Labirent: Dernek, denileni yapar ve dilekçeyi İlçe Müftülüğü’ne verir.
Davet: İlçe Müftülüğü, işlemi hızlandırmak yerine, hazırladığı cevabı derneğe posta ya da dijital yolla göndermek yerine, “gelip bizzat alın” diye derneği Müftülük binasına davet eder. (İkinci gereksiz zaman ve yakıt israfı.)
Sonuç: Dernek, Müftülük’ten aldığı resmî evrakı açtığında görür ki; cevap, talebin İlçe Belediyesi’ne iletildiğinden ibarettir.
Yani, vatandaşın doğrudan ilettiği basit bir budama talebi, bir hizmetin yerine getirilmesi için Üç Ayrı Kurum Arasında Dolaştırılmıştır:

Prosedür Değil, Yetki Karmaşası
Bu örnek, sadece basit bir ağaç budaması gibi görünebilir ama aslında sistemin ruhunu yansıtıyor. Bahane olarak, “Birkaç kişinin talepleri arasında tekrar yaşanmaması için standart bir prosedür oluşturuldu,” denilebilir. Ancak bu, Yapay Zekâ çağında kabul edilebilir bir savunma değildir.

Neden bir cami derneğinin talebi, doğrudan hizmeti veren İlçe Belediyesi tarafından alınamıyor?

Eğer amaç, caminin Diyanet’e bağlılığını resmîleştirmekse, bu, sistemdeki yetki alanları netleştirilerek dijital ortamda (e-Devlet, e-Belediye Entegrasyonu) anında çözülmelidir.

Eğer amaç, talebin mükerrerliğini önlemekse, bir merkezi dijital talep yönetim sistemi kurulur. Vatandaş talebi tek bir noktadan girer, yapay zekâ destekli bu sistem, talebin konusuna göre otomatik olarak yetkili kuruma (Belediye, Müftülük, Karayolları vb.) yönlendirir ve takibini yapar.

Nereye Gidiyoruz?
Bize “prosedür kalkacak” denilen sistemde, 2025 yılında dahi, en basit işlem için bile kurumlar arası resmî yazışma zinciri zorunlu kılınıyorsa, biz teknoloji trenini değil, hantallık arabasını kullanmaya devam ediyoruz demektir.

Türkiye’nin hedefleri büyük. Ekonomide, sanayide ve savunmada küresel adımlar atmak istiyoruz. Ancak bu hedeflere, bir ağaç budamasını bile üç farklı kuruma imzalatmak zorunda kalan bir bürokrasiyle ulaşamayız.

Bürokratik labirentler yerine, vatandaşın işini kolaylaştıran, kağıt yerine veri akışını esas alan bir dijital devrime ihtiyacımız var. Aksi takdirde, dünya uzay çağına geçerken biz, sadece bir dilekçe peşinde koşan bir ülke olmaktan öteye gidemeyeceğiz.

Acilen: ‘Sistem vaadi’ ile ‘sistem pratiği’ arasındaki uçurumu kapatmalıyız.

Kalın sağlıcakla…

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail
0Shares

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: