MHP’nin Meclis Karnesi: Söylem ve Eylem Arasındaki Mesafe

Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) son dönemdeki siyasi duruşu, özellikle meclis çalışmaları ve üst düzey açıklamalar mercek altına alındığında, kamuoyu önündeki söylemler ile Meclis’teki fiili oylamalar ve önerge verme pratikleri arasında dikkat çekici bir “Mesafe” olduğunu gösteriyor. Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı olarak MHP, zaman zaman iktidarın politikalarını eleştiren, halkın taleplerine vurgu yapan çıkışlar yapsa da, bu çıkışların somut yasal girişimlere dönüşmemesi veya muhalefet tarafından sunulan aynı konudaki önergeleri reddetmesi, “Söylem-Eylem Çelişkisi” eleştirilerini beraberinde getiriyor.

​MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz yıl memurlara verilen 8.077 liralık seyyanen zammın emeklilere de verilmesi yönündeki açık çağrısı, bu çelişkinin en somut örneği olarak öne çıktı.

​Söylem (Genel Başkan): Bahçeli, “Emeklilerimize yapılan yüzde 25’lik maaş artışı, gördüğümüz kadarıyla makul ve yeterli bulunmamıştır,” diyerek 8.077 liralık seyyanen artışın emekli maaşlarına yansıtılması beklentisini ve talebini dile getirdi.
​Eylem (Meclis Grubu): Genel Kurul’a gelen ilgili torba yasa görüşmeleri sırasında, MHP’nin bu yönde herhangi bir değişiklik önergesi vermediği görüldü.

​Oylama: Daha da önemlisi, başta CHP, İYİ Parti ve Yeni Yol Grubu olmak üzere muhalefet partilerinin emekli maaşlarının artırılmasına yönelik verdikleri araştırma ve kanun teklifi önergeleri, AKP-MHP milletvekillerinin oylarıyla defalarca reddedildi.

​Bu durum, parti liderinin güçlü bir destek açıklamasına rağmen, ittifak disiplinine uyularak (veya bütçe imkanları gerekçe gösterilerek) Meclis’te eylemsiz kalınması veya aleyhte oy kullanılması şeklinde yorumlandı.

​MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada Konya’nın ulaşım ve altyapı yatırımlarında hak ettiği yeri alması gerektiğini belirterek Konya’ya sivil havalimanı yapılması gerektiğini gündeme getirmesi de benzer bir tabloyu çiziyor.

​Söylem (Genel Başkan Yardımcısı): Milletvekili, Konya’nın mevcut havalimanının geniş gövdeli uçaklara uygun olmaması ve uçuş iptalleri/rötarlar gibi sorunları dile getirerek yeni bir sivil havalimanı ihtiyacını vurguladı.

​Eylem: Kalaycı’nın Meclis kürsüsünden bu yönde bir talebi dile getirmesine rağmen, bu talebin yasama sürecinde somut bir adım olan kanun teklifi veya meclis araştırma önergesi olarak sunulup sunulmadığına dair bir bilgi bulunmaması, bu tür yerel taleplerin “siyasi baskı aracı” olarak kullanılıp kullanılmadığı sorusunu akıllara getiriyor. Konu, daha çok soru önergeleri ve bütçe görüşmeleri bağlamında gündeme getirilmiş görünüyor.

Bir özet yapmamız gerekirse…
​MHP’nin siyaset sahnesindeki bu çelişkili görüntüsü, Cumhur İttifakı içindeki konumundan kaynaklanıyor. Bir yanda, parti tabanının ve halkın hassasiyetlerini dile getirme ihtiyacı, diğer yanda ise iktidar ortağı olmanın getirdiği hükümet politikalarına uyum ve yasama disiplini zorunluluğu yer alıyor.

​Parti, liderlerinin veya milletvekillerinin ağzından “halkın sesi” olarak sert ve talepkar söylemler üretebiliyor; ancak bu söylemler, Meclis’te iktidarın aleyhine sonuç doğuracak somut önerge verme veya muhalefet önergelerine destek verme aşamasına geldiğinde, ittifakın bekası ve hükümetin bütçe disiplini lehine bir geri adım atılıyor.

​Bu durum, MHP’nin muhalefete karşı duruşunu korurken, halk nezdinde de talepleri sahiplenen bir imaj çizme gayretini gösterse de, “Sözde Kalıp Eyleme Dönüşmeyen Talepler” eleştirisine maruz kalmasına neden olmaktadır.

Bakalım bu durum önümzdeki ilk seçimde sandığa nasıl yansıyacak yaşayıp göreceğiz…

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail
0Shares

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: